İnternete Nasıl Bağanılır

İNTERNET

İnternete Bağlanırken Gerekli Olanlar

İnternete bağlanırken çeşitli bilgi teknolojilerine ihtiyaç vardır. Bunlar aşağıda verilmiştir.


Web Sunucusu

    İnternette veya webde yayımlanacak her bir web sitesi, bir web sunucusun içinde bulunmalıdır ve bu olmaz ise çalışmaz. Bu durumu göz önünde bulundurursak bir web sunucusunun asıl görevi bir web tarayıcı tarafından çağrılan bir web sitesi ile ilgili belgeleri ve kaynakları, istemciye aktarmaktır. İnternet ortamında bulunan her bir kaynak (bilgisayar, web sitesi, akıllı telefon ) gibi, her bir web sunucusunun da eşsiz bir İp adresi olmak zorunda (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.70, 2013).

HTML (Hypertext Markup Language)

Yine Tim Berners-Lee öncülüğünde web protokollerine paralel olarak geliştirilen HTML, günümüzde de web sayfalarının oluşturulmasında kullanılan ana teknolojilerden biridir. HTML, bir programlama lisanından çok bir metin işaretleme lisanıdır. Başlıca görevi web sayfalarının birbirlerine bağlanmasını ve bu sayfalarda yer alan görsellerin ve metinlerin web tarayıcılarda doğru bir şekilde görüntülenmesini sağlamaktır. Tıpkı diğer protokoller gibi Html’in geliştirilmesinden de World Wide Web Consortium (W3C) sorumludur (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.68, 2013).

IP Adresi (Internet Protocol Address)

Tıpkı başka iletişim ağlarında olduğu gibi internet ortamında bulunan cihazların da (bilgisayar, akıllı telefon, televizyon, tablet, yazıcı, kamera) ihtiyaç duyduğunda kendi aralarında iletişim kurması gerekir, bunun için de hepsinin bir adrese ihtiyacı vardır. İnternet ortamında bulunan cihazların mecburi olarak bir tane IP adresi olmak zorundadır. İnternete bir IP adresiyle sadece bir veya birden çok cihaz bağlanabileceği gibi (örneğin çok yöne doğru yayın yapan cihazlar) bir cihazın birden çok IP adresine sahip olması da olası. Bu açıdan bakıldığında bir cihazın IP adresi posta adresine benzer, ama fiziksel bir posta adresinin aksine sanal ortamdaki bu adresler belirli bir zaman ve mekân kavramına bağlı değildir. IP adresi sayesinde dünyanın rastgele bir yerinden bir cihaza gönderilen bilgi paketçikleri, bu uzun yolda otomatik olarak devreye giren ve paketçikler bir ağdan diğerine geçtikçe bu paketçiklerin rotasını her seferinde yeniden çizen yönlendiriciler (router) tarafından büyük bir hızla amaçlarına ulaştırılır. (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.69, 2013).

World Wide Web(www)

Kısaltılmış ismi W3C olan World Wide Web Consortium 1 Ekim 1994’te Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (ABD) kurulmuştur. Başta Avrupa ve Asya ile başlayarak dünyanın pek çok ülkesinde temsilcilikleri vardır. W3C’nin asıl görevi World Wide Web protokolü hakkında olan teknolojilerin geliştirilmesi, kullanımlarının daha çok yaygınlaştırılması yani genel olarak kullanılmasıdır. Kurucusu ve başkanı, aynı zamanda World Wide Web ‘in mucidi olan Tim Berners-Lee’dir. W3C tarafından geliştirilen bazı teknolojiler şunlardır: HTML, CSS, XML, XHTML, RDF, OWL, SKOS ve SPARQL

World Wide Web, birbirlerine hiper bağlarla bağlı olan web sayfalarının HTTP ya da HTTPS protokolleri üzerinden çağrılmasını ve görüntülenmesini sağlayan hizmet. Bu açıdan bakarsak WWW protokolünün en önemli kısmı HTTP (Hypertext Transfer Protocol) ve HTTPS (Hypertext Transfer Protocol Secure) protokolleri, web adreslerini tanımlayan URL’ler (Uniform Resource Locator) ve HTML (Hypertext Markup Language) adlı metin tabanlı işaretleme dili oluşturuyor.

HTTP protokolü, HTML işaretleme dili ve ilk (metin tabanlı) web tarayıcıdır. 1990’lı yılların başlarında, İngiliz bilgisayar bilimci Tim Berners-Lee yönetimindeki bir ekip tarafından, CERN’in İsviçre’deki ve Fransa’daki, farklı teknolojik altyapıya sahip temsilciliklerinin birbirine bağlanması ve birbirleriyle sıkıntı yaşamadan bilgi alışverişinde bulunabilmesi için geliştirilmişti. İnternetin NSF tarafından dünyanın kullanımına açılması kararından sonra CERN de World Wide Web servisinin tüm dünyanın hizmetine sunulması gerektiğini düşündü ve bunu gerçekleştirirken de büyük ölçüde ARPANET’ten miras kalan teknolojik altyapıdan faydalandı. (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.68, 2013).

HTTP (Hypertext Transfer Protocol)

HTTP, verilerin bir iletişim ağı aracılığı ile paylaşılmasını sağlayan bir araç durumundadır. World Wide Web ’de bulunan web sayfalarının kullanılan web tarayıcıya yüklenmesini sağlıyor. 1989’dan itibaren CERN’de Tim Berners-Lee’nin yanı sıra Roy Fielding ve başka bazı CERN çalışanlarının çabasıyla geliştirilmeye başlanan HTTP protokolünün ilk sürümü 1991’de yayımlandı (HTTP 0.9). HTTP bağlantıları için kullanılan standart port numarası 80’dir. (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.68, 2013).

HTTPS (Hypertext Transfer Protocol Secure)

Güvenli HTTPS protokolü, Http’nin bir sürümü. Http’nin tersine web sunucusu ile web tarayıcı arasındaki iletişimin şifrelenmiş bir biçimde gerçekleşmesini sağlar. Netscape tarafından 1994’te HTTP protokolüne SSL protokolünün bütünleşmiş edilmesiyle geliştirilmiş, özellikle son yıllarda siber saldırıların gereğinden fazla artması ve kablosuz internetin yaygınlaşmasıyla çok fazla önem kazanan bir protokol haline gelmiştir. HTTPS bağlantıları için kullanılan standart port numarası 443’dür

(Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.68, 2013).

Web Tarayıcı

Web tarayıcılar World Wide Web ’de saklanan bilgilerin, verilerin ve web sayfalarının görüntülenmesi için geliştirilen özel yazılımlardır, yani www’in görüntülenen bölümüdür. Sadece metin tabanlı fonksiyon gören ilk web tarayıcıların aksine günümüz web tarayıcıları çok gelişmiştir. (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.68, 2013).

Web Adresi

İnternette gireceğiniz sitenin web sayfasının adresi, kısa adı URL olan (Uniform Resource Locator, yani standart kaynak konumlayıcı) bir bağlantı adresiyle gösterilir (örnek: http https://bunyamingur.com/Kısa adı URI olan (Uniform Resource Identifier) standart kaynak tanımlayıcılardan türetilen URL’ler, günlük dilde web adresi ve internet adresiyle eş anlamlı olarak kullanılıyor. (Ege, BÖRTEÇİN, İnternet Nasıl Çalışıyor? , S.69, 2013).

(Domain Name System)

DNS, 1983 yılında ABD’li bilgisayar bilimci Paul Mockapetris tarafından icat edilmiş ve geliştirilmiştir. Dünya geneline yaygınlaşmış olup binlerce sunucudan oluşan ve ağaç şeklinde hiyerarşik bir yapısı olan DNS protokolü sayesinde, bütün internetteki alan adları işlevsel hale gelir.

1984 yılında kullanıma geçen DNS, 255 karaktere kadar büyüyebilen host adlarını IP adreslerine çevirmek amacıyla kullanılan mükemmel bir sistemdir. Host adı, tümüyle tanımlanmış etki alanı adı (fully qualified domain name) olarak da bilinir ve hem bilgisayarın adını, hem de bilgisayarın bulunduğu Internet etki alanını gösterir. Örneğin, anasunucu.bunyamingur.com adı. Bu adda “bunyamingur.com” ifadesi Internet etki alanını, “ana sunucu” ifadesi ise bu etki alanındaki tek bir makineyi belirtir.

(YILDIRIMOĞLU, Her Yönüyle İnternetin Alt Yapısı, S.131,2009).

Bilgisayarı Veya Başka Bir Cihaz İle Web Tarayıcınızı Açıp Web Adresine Girdiğimizi Zaman Şu İşlemler Gerçekleşecektir.

Tarayıcıyı açtığınız sırada web adresi ilk olarak World Wide Web ’in esas bileşenlerinden biri olan DNS sistemi sayesinde girdiğiniz web sayfasının ismini bulunduğu web sunucusunun IP adresine çevirir. İkinci adımda ise bulunan IP adresi web tarayıcınıza sevk edilir. Üçüncü başka bir deyişle son evrede ise mevzubahis web sayfasının internet tarayıcınızın o web sunucusundan sayfayı istemesi ve görüntülenmesi gerekir. Yüksek performanslı olan bu çevrim sisteminin en ehemmiyetli kısmı DNS’dir. DNS, kullanıcılar tarafından girilen web adreslerini IP adreslerine çevren sistemdir.

0 Comments:

Yorum Gönder